ARZU YANARDAĞ AÇIKLADI!
Arzu Yanardağ 'Kalp Ağrısı' dizisinde doktor Ece karakteriyle eski aşkının da çalıştığı hastanede göreve başlıyor. Nişanlanan eski aşkına hâlâ bir şeyler hisseden Ece'yi eleştiren Yanardağ; "Ben kendimi çeker, ona karışmazdım. Ama Ece öyle değil" diyor.
- 06.05.2010 07:01
atv'de yayınlanan 'Kalp Ağrısı' dizisine Dr. Ece karakteriyle dahil olan Arzu Yanardağ, tamamen kendisinden farklı bir karakteri canlandırdığını ifade etti. "Ece, eski sevgilisi Saffet'le aynı hastanede çalışmaya başlıyor. Saffet nişanlanmış ve nişanlısını seviyor" diyen Yanardağ ekliyor: "Ben Ece'nin yerinde olsam olaya karışmayıp kendimi çekerdim. Hatta hastanede karşılaştığımda 'Merhaba' der geçerdim. Ama Ece öyle değil. Bu yüzden bana çok uzak bir karakter!"
Başlamış bir projeye sonradan dahil olmanın zorlukları var mı?
Dizilerde böyle bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Tiyatroya sonradan dahil olmak çok dezavantajlı bir şey... Belirli bir konsepte uyum sağlamak zorundasın. Televizyon için böyle değil. Ben uyumlu bir insanım, ortam nasılsa ona göre davranırım. Çalışmalarımız da çok da keyifli gidiyor.
ORTALIK KARIŞACAK GİBİ
Halide Edip Adıvar'ın uzun yıllar önce yazdığı bu romandaki aşk hikayesi güncelliğini koruyor mu?
Tabii ki koruyor. Ben böyle bir aşk yaşamadım, çevremde de yaşandığını görmedim ama bu tarz şeyler yaşayan insanlar mutlaka vardır. İçinde yaşadığım hayata baktığımda benim hayatıma paralel bir durum değil. Ama bu sonuçta gönül meselesi... İki insan birbirini seviyorsa beraber olmaları kadar doğru bir şey yok.
Zeyno, Hasan, Saffet ve Azize arasındaki aşk hikayesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bize uygun durumlar değil ama yaşanır mı, yaşanır! Benzerleri mutlaka olmuştur. Bu yüzden birbirilerini öldüren insanlar bile var, bunları üçüncü sayfa haberlerinde görüyoruz. Ama ben ne yaşadım ne de yaşarım. Bu kadar da iddialı konuşuyorum. Benim için arkadaş daha önemlidir.
Ece karakteri bu durumu nasıl etkileyecek?
Ece, Saffet'in eski sevgilisi, şimdi aynı hastanede doktorlar... Saffet'in ablası Handan ile Ece yakın arkadaş... Ece'yi kışkırtan biraz da Handan olabilir. Ece, Saffet hakkında dostça şeyler düşünüyor ama ne kadar dostça düşünse de, bir yaşanmışlıkları var. Saffet'e karşı duyguları da boş değil. Bir şekilde ortalık karışacak herhalde...
Eski aşk alevlenecek mi?
Aşk alevlenecek mi, yoksa hüsranla mı sonuçlanacak bilemiyorum.
90 DAKİKA SONRA BİTİYOR
Ece hırslı bir karakter mi?
Çok hırslı bir karakter... Ama ben Ece'de neşeli bir karakter yaratmaya çalışıyorum. Kıpır kıpır biri olması için çalışıyorum.
Doktor rolü sizi zorladı mı?
Dizilerde çok fazla ön çalışma fırsatın olmuyor. Başlamış bir diziye hazırlık aşaması, hiç olmuyor. Pazartesi görüşmeye gittim, ertesi gün doktor önlüğünü giydim. Ön çalışma şansı yok. Ama elimdeki, beynimdeki, ruhumdaki şeylerde bir karakter yaratmaya çalışıyorum. Bununla ilgili bir çalışma yapmanın çok gerekli olduğunu da sanmıyorum. 90 dakikadan sonra izleyiciyi ne kadar etkisinde bırakıyor? Maksimum bir hafta sonra unutup yeni bölümlere bakıyorlar.
Oyuncuyu bu durum nasıl etkiliyor?
Televizyona iş yapan bütün insanların, durumun farkında olduğunu düşünüyorum. Yapılanların çok ciddi sanatsal uğraşlar olduğuna da inanmıyorum. İnsanları bilinçlendirmek ya da insanların dikkatlerini belli bir noktaya çekmek için uğraşlar sarf edildiğine de inanmıyorum.
Şu anda izleyici aşk hikayelerini seviyor. Ekonomik şartlardan dolayı çok fazla dışarıda vakit geçiremiyorlar. Sinema ve tiyatroya gidemiyorlar. Bu nedenle çok fazla ekran önünde vakit geçiriyorlar. İzleyici belki yaşayamadığı aşkı, kuramadığı cümleleri ekranda duymaktan mutlu oluyor. Yaşanamamışlıkları görmek, kendi yaşamadıkları hayatı ekranda izlemek onların hoşuna gidiyor.
'MERHABA' DER GEÇERİM
Siz Ece'nin yaşadığı gibi bir durumla karşı karşıya kalsanız nasıl tepkiler verirsiniz?
Diyelim ki ben seneler evvel bir ilişki yaşadım ve tesadüfen o insanla aynı ortamda oluyorum. Ece'nin yaşadığı durum bu! Yıllar sonra eski sevgilisiyle aynı hastanede doktor olarak çalışmaya başlıyor. Saffet nişanlanmış ve nişanlısını seviyor. Ben Ece'nin yerinde olsam, olaya karışmayıp kendimi çekerdim.
Hatta hastanede karşılaştığımda 'Merhaba' der geçerdim. Ama Ece öyle değil. Ona yemekler hazırlıyor. Bir şekilde onların ortamına tekrar dahil oluyor. Ben zaten rol yapıyorum. Keyifli olan da bu... Bana çok yakın bir karakteri canlandırmak keyifli olmaz. Ece bana çok uzak...
Siz duygularınız konusunda daha kontrollüsünüz galiba...
Bana yapılmasını istemediğim bir şeyi başkasına yapmam. Kendimi karşımdaki kişinin yerine koyar, öyle hareket ederim.
Dizi ve 'Bir Kadın Bir Ürkek' isimli tiyatro oyununu bir arada götürüyorsunuz. Bu süreçte özel hayatınıza nasıl vakit ayırıyorsunuz?
Eşim Serhat (Türkkan) ile aynı dilden konuşuyoruz. Birbirimizi anlamaya çalışıyoruz. Etrafımızdakilere, ağzımızdan çıkan sözcüklere dikkat ediyoruz. Bana çok destek oluyor. Ortak bir şirketimiz var. Bu işlere çok uzak değil. Şimdi senaryo yazıyor, hayata geçirmek için çalışıyoruz.
TİYATRODA ŞAŞIRTIYORUM
Abdullah Şahin tiyatrosunda 'Bir Kadın Bir Ürkek' isimli oyunu oynuyoruz. İnsanlar ismimi duyunca komedideki güzel kadın figürüdür diye düşünüyor. Ama orada köylü karısından Hürrem Sultan'a, izdivaç program sunucusundan sekretere dönüştüğümü görünce şaşırıyor
