Alican Yücesoy, Kanal D’nin sevilen dizisi “İntikam”ın kadrosuna dahil oldu. Ünlü oyuncu, diziye ‘Ali Sülen’ rolüyle katıldı. Kelebek'ten Büşra Bozok Aytek, Yücesoy’la uzun zaman sonra eski sevgilisi Yağmur’un karşısına çıkıp ona intikam yolculuğunda yardım eden Ali’yi konuştu.
* “Şubat” bitti, hemen ardından “İntikam”a başladınız. Adapte olabildiniz mi yeni ekibe? - Aslında ekibe sormak lazım onu. “İntikam”ın çok güzel bir ekibi var, beni de çok iyi karşıladılar sağ olsunlar. Ben kısa sürede adapte olduğumu düşünüyorum.
* Devam eden bir diziye sonradan dahil olmak sizi tedirgin etti mi? - Yok, öyle bir tedirginliğim olmadı. Daha önce de sonradan dahil olduğum bir dizi olmuştu. Gerçi orada tanıdığım arkadaşlarım vardı, onlar sayesinde hiç zorlanmamıştım. Ama “İntikam”da da beni sette çok güzel karşıladılar, herkes çok iyi davrandı.
* Dizinin ilk sezonunu izlemiş miydiniz? - Yok, izlemedim. İyi bir televizyon seyircisi değilim. Ama diziye katıldıktan sonra yabancı versiyonuna biraz baktım.
* Peki sizi bu ekibe katılmaya ikna eden şey neydi? - “Şubat”tan sonra şöyle bir kafadaydım; ilgimi çeken bir proje olmazsa bu sene bir şey yapmayacağım. Ama “İntikam”, ilgimi çekmeyi başardı. Ali Sülen, oynamak isteyeceğim bir karakterdi. İzlediğim bölümler de bana “Evet, böyle bir işin içinde olmalıyım” dedirtti.
* Ali, şimdiye kadar oynadıklarınızdan farklı bir karakter mi? - Evet, daha önce oynamadığım bir karakter. Bu tip bir adamı oynamamıştım.
* Nasıl biri peki Ali, hikâyesi ne? - Ali’nin Yağmur’la benzeşen yanları var. O da Yağmur gibi intikam alma derdinde. Bir yandan da aşık olduğu bir kadın var ortada. Önceliği, onun intikam almasını kolaylaştırmak. Sonrasında kendi hikâyesine dönecek.
* Ali neyin intikamını almak istiyor? - Onu ilerleyen bölümlerde göreceksiniz. Seyirci, izledikçe keşfedecek.
* Rolünüz için nasıl bir hazırlık sürecinden geçtiniz? - Ali, Yağmur’la aynı dövüş hocasından eğitim almış. Ben de dövüş sahneleri için dersler aldım. Ama öyle havalı bir çalışma şeklim olmadı. Yapmam gerekenleri yaptım sadece...
* Dövüş sahnelerini çekerken zorlandınız mı? - Samuray kılıcı kullandığım sahneler biraz yorucuydu. Çünkü kılıçlar çok ağır. Ama çok eğlendim. Çok iddialı sahneler çektiğimize inanıyorum.
* Dövüş dersleri zorladı mı sizi peki? - Evet, işte o beni zorladı. Aslında deneyimim de var, “Şubat” dizisinde dövüş sahnelerim vardı. Ama üç ay önce sporu bırakmıştım. Bir anda yeniden yoğun bir tempoya girmek zor oldu.
* Ne kadar zamandır oyunculuk yapıyorsunuz? - 13 yıl oldu başlayalı.
* Peki “Ben iyi bir oyuncuyum” diyebiliyor musunuz? - Evet, iyi bir oyuncu olduğumu düşünüyorum. Hiç “Daha yolun başındayım” demiyorum. İddialı bir laf ama kendime objektif baktığımda iyi bir oyuncu görüyorum. Bu soruya sadece televizyon ve sinemayı değil, işin tiyatro tarafını da düşünerek cevap veriyorum.
* Özgüveni yüksek bir oyuncusunuz... - Bana bu soruyu beş yıl önce sorsaydınız, başka cevaplar alırdınız. Özgüveni eksik, içine kapanık cevaplar verebildim o zamanlar. Ama şimdi gerçekten iyi bir oyuncu olduğumu düşünüyorum.
* Hırslı mısınız? - Hiç değilim. Zerre hırs bulamazsınız bende. Ama düşünüyorum da; bazen benim de egoya ve hırsa ihtiyacım var...
* Mutlaka oynamak istediğiniz bir rol var mı? - Yok, sürprizlere açığım.
* Beren Saat’le çalışmak nasıl, elektriğiniz tuttu mu? - Benim açımdan tuttu ama bu soruyu ona da sormak lazım tabii. Beren, ekibe yeni dahil olan birini nasıl adapte edeceğini çok iyi biliyor. Çok yardımcı oluyor.
* “Şubat” dizisinde tanıştığınız Melisa Sözen ile kısa süre önce evlendiniz. Evlilik ve aşktan bahsedelim mi biraz da? - Boşver onları. Evlenmişim artık, aşkı anlatacak neyim kaldı? Aşkı içimde yaşıyorum ben.