ALİ TÜRKER VE İZZET ÇAPA GERÇEĞİNİ BİLMEK VE GÖRMEK GEREKİYOR!
Son günlerin en popüler mekanlarından biri olan Al Jamal'in mimari Ali Türker ile bu büyüleyici güzelliği nasıl yarattığı, Çapamarka'ya olan tutkusu, İzzet Çapa ile çalışmak ve dostlukları üzerine oldukça renkli bir sohbet gerçekleştirdik.. Al Jamal'i buyrun bir de yaratıcısından dinleyin!
Mimarlığa başlangıç hikâyeniz?
Bu bir süreç aslında. Çocukluktan bu günlere dek süren uzun bir yol hikâyesi. İdeallerin, hayallerin zor günlerin oluşturduğu var olma hikâyesi. Bu hikâyenin başlangıcından bu güne kadar olan süreçte tek bir amaç vardı. Aslında 'iyi bir mekân tasarlamak' iyi işler yapmak ve iz bırakmak. Bu değerler benim başlangıç hikâyem oldu.
Birçok birbirinden farklı mekân tasarımı yapıyorsunuz. Nasıl hepsi birbirinden bu kadar farklı olabiliyor?
Farklı mekân tasarımları tamamıyla sizden ne istendiğiyle ve bakış açısıyla ilgili bir tanı. Bedenlerin, kelimelerin, tasarımların ve eşyaların hepsini bir eskime süreci ve ömrü var. Biz sıkı sıkıya bağlı kalsakta ömürleri tükenince doğal olarak terk ediyorlar bizi. Tasarım ve trend dünyasında ise bu terk edişler çoğu zaman yenilenerek geri dönüşlerle sonuçlanıyor. Bu günü yorumlarken geçmişten esinlenmeler ve geleceği düşlemeler arasında sık sık gelgitler yaşanıyor. Bu gelgitler sizin enerjinizi ve faklı mekânlar tasarlama düşlerinizi tetikliyor. Herkes için üretmek ve tasarlamak, herkes için farklı mekânlar şekillendirmek sizin üretken ruhunuzun vazgeçilmezi oluyor. Bu heyecan duygusu farklı mekânlar tasarlamanın üretgenliği yaratıyor.
Al Jamal’de kullanılan eşyaları nerelerden getiriyorsunuz? Özellikle avizeler, aksesuarlar çok konuşuluyor…
Doğu kültürünün masalsı atmosferini yansıtarak tasarladığımız ve kurguladığımız bir mekân. Bu mekânın en önemli detayları da aksesuar zenginliği, avizeleri, minderli sedirleri, masalsı renkleri aydınlatma objelerinin hikâyeleri, egzotik müziği, kurnaları gül yaprakları ve binbir gece masalları içinde kendi hikâyenizi yazmaya başlamanız. Al Jamal’i başarılı kılan detaylardan biride tüm kontrastların, uyumsuzlukların yarattığı mükemmel uyum, bu uyumu da başarılı kılan doğru seçilmiş aksesuarlar. Özel ipek kumaşlar, masa örtüleri, masa üstü aksesuarlar ve Lübnan'dan getirdiğimiz aksesuarla kurguladığımız bir mekân ‘AL JAMAL BADAVİ’.
İzzet Çapa ile çalışmak zor mu?
İzzet Çapa bence bir eğlence ve tred ikonu. İstanbul eğlence hayatına yön veren bir fenomen. Ve bir o kadarda aynı anda aynı şeyi görebilen, düşünebilen bir tasarım ikizim ve arkadaşım dostum. Dışardan bakıldığında ciddi bir iş adamı ama iç dünyasında inanılmaz sıcak, neşeli ve bir o kadar da yalın işte bizi bir araya getiren en büyük ortak özelliklerimiz. Her şeyden önce ne istediğini bilen kesinlikle sana sonuna kadar inanan ve tasarım sürecinde yanında duran bir dost. Onunla çalışmaktan, onun için üretmekten, onunla yan yana olmaktan ve dostluğundan keyif aldığım arkadaşım, iyi ki var iyi ki dostum diyorum.
Peki, tamamen dekorasyonu size mi bırakıyor?
İzzet Çapa, ne istediğimi bilen nasıl bir mekân kurgulamam gerektiğini anlatır ve ister. Ama mekânın başlangıç sürecinden sonuna kadar hep yanımdadır ve bunu uzakta da olsa enerjisiyle hissettirir.
Neşesiyle, kahkahasıyla, arkadaşlığıyla ve eğlence hayatındaki tren bilgisiyle onun yanınızda var olduğunu bilmek size hep enerjik ve hayalci kılar. Bu pozitiflik tamamıyla mekânın başarısına yansır. Size sınırsız imkan tanır… İnanırsa her şeyi size bırakır.
Dekorasyonla ilgili tartıştığınız konular var mı? İzzet Çapa inatçı biri mi?
Tabiî ki tartışırız. Hemde yüksek dozda, bizi tanıyan birazdan kıyamet kopacak sanır. Ama o savaşlar kelimelerle anlatılmaz. Kurgulanmaz, tamamen doğal ve kendiliğinden oluşur. Dostluğumuz asla zarar görmez. Aslında ikimizde birbirimizi besliyoruz, ortak değerlerimiz birbirine çok benziyor. Kim bilir belki bu benzerlikler bizi başarılı kılıyor. İyi ki varsın İZZET ÇAPA diyorum inadınla, hırsınla, bilginle, dostluğunla.
Çapamarka’nın sizin için önemi, özelliği nedir? Ruhunu nasıl tanımlıyorsunuz?
Çapamarka’nın benin için önemi anlatılmaz, yaşamanız ve hissetmeniz lazım. Kurulduğundan bu güne hep içindeyim, hep yan yanayız. ÇAPAMARKA eğlence hayatında trend belirleyici bir ikon bir
okul. Vizyonu olan değerler kazandıran bir okul. Ama zincir vurulamayacak kadar asi ve özgür bir ruhu olan bir ikon.
Ali Türker Çapamarka'yı nasıl uçuruyor?
Çapamarka’da uçmak için her şey o kadar hazır ki her şey o kadar birbirini tamamlıyor ki size sadece tasarlamak ve kurgulamak kalıyor. En önemlisi ALİ TÜRKER ve İZZET ÇAPA gerçeğini bilmek ve görmek gerekiyor. Şu bir gerçek ki geçmişte çok uzun bir yol hikâyesi var. Özgür, asi ve savaşçı olan. Ve sonrası yıllar, yıllar yıllar... Size kazandırdığı ayrıcalıklar. Ama hepimiz birlikte uçtuk omuz omuza.
ÇAPAMARKA’yı uçuran tek tanım bence bu. Ben ise kurguya noktayı koyan dostları.
Eğlenmeye gittiğinizde ne hissediyorsunuz? ‘Burayı ben yarattım’ havası bünyenize sarıyor mu?
Mutlaka. Bu hazzı ve bu yüksek duyguyu yaşıyorum. Ve bu enerjinin beni beslediğine ve yönlendirdiğine inanıyorum. Kurguladığım tüm mekânları kendini özel hissedecek insanlar için tasarlıyor olmak ve sonuçlarını
görmek beni duygulandırıyor. Enerjimi ve heyecanımı yüksek tutuyor.
Mekan Editörü / Merve Günyol