Ajda Pekkan hasta yatağında bakın neler yazdı?

Şarkılarımın gençler tarafından söylenmesi bu hayatta beni en çok mutlu eden şeylerin başında geliyor.; Bu hafta da benim için çok mutlu bir haftaydı.

Ajda Pekkan hasta yatağında bakın neler yazdı?

Gençlerle buluşmak harika...

Gençlerle buluşmak bana enerji veriyor...

Şarkılarımın gençler tarafından söylenmesi bu hayatta beni en çok mutlu eden şeylerin başında geliyor.
Bu hafta da benim için çok mutlu bir haftaydı.
Üniversite konserlerimde hafta boyunca gençlerle buluştuk.
Kadir Has Üniversitesi...
İstanbul Aydın Üniversitesi...
Bilgi Üniversitesi...
Maltepe Üniversitesi...
Bütün konserler harikaydı, birlikte şarkılar söyledik, çok eğlendik.
Onlar yoğun bir eğitim döneminin sonuna gelmişlerdi ve tatile hazırlanıyorlardı.
Bense onların enerjisiyle yaz konserlerine daha hazır hissediyorum kendimi.

İşte benim şarkılarım

Geçtiğimiz haftalarda en sevdiğim kendi şarkılarımın listesini yapmıştım.
Onlar hem dinlemekten hem de söylemekten çok mutlu olduğum Ajda şarkılarıydı.
Bu hafta sırada diğer sanatçı dostlarımdan dinlemeyi sevdiğim şarkıların listesi var.
Elbette bu liste çok daha uzayabilir.
Ama bunlar benim ilk aklıma gelenler.
Dinlerken mutlu olduğum, bana çok şey anlatan şarkılar.
-Aşkı Virane (Rafet El Roman)
-Son Perde (Nilüfer)
-Unutulmuş muydum (Metin Özülkü)
-Aşk Senin Adın (Alex)
- Kaybolan Yıllar (Sezen Aksu)
-Beni Benimle Bırak Giderken (Nükhet Duru)
-Kuzu Kuzu (Tarkan)
-Teşekkür Ederim (Gülben Ergen)
-Tutamıyorum Zamanı (Kenan Doğulu)
-Güllerin İçinden (MFÖ)
-Yemin Ettim (Kayahan)
-Yakamoz (Deniz Seki)
-Aşığınım (Fedon)
-Delikanlım (Yıldız Tilbe)
- Seyredursun Aşk (Gülşen)
-Armağan (Hande Yener)
-Yaz Yağmuru (Serdar Ortaç)
-Sen Hep Böyle Kal (Erol Evgin)
-Tek Başına (Ayten Alpman)
-Ne Yapardım (Gökçe)
-Yarabbim (Mustafa Ceceli)

Anne ben barbar mıyım?

Eylül ayında İstanbul’da pek çok kişi bu soruyu soracak...
Mom, am I barbarian?
Anne ben barbar mıyım?
İKSV tarafından gerçekleştirilen ve bu yıl 13’üncüsü düzenlenen İstanbul Bienali’nin konusu bu...
Bu soruyla sanatın, yeni pozisyonlar yaratma ve yeni özellikler inşa etme potansiyeline dikkat çekilecek.
Küratör, Fulya Erdemci.
Şair Lale Müldür’ün aynı adlı kitabından esinlenerek belirlenen konu başlığı, uygarlık ile barbarlık kavramları arasındaki tezatlığı sanat mekanlarına taşıyacak.
Bienal mekanları oldukça ilginç: Kentsel dönüşüm sonucunda boş bırakılan kamusal yapılar. Adliyeler, okullar, askeri yapılar, postaneler, tren istasyonları, depo ve tersaneler bienale ev sahipliği yapacak.
14 Eylül-10 Kasım arası şehir başka bir havada olacak.