‘Paramparça’ dizisinde rol alan Ahu Yağtu, kendini sürekli eleştirdiğini söyleyerek, “Beni tatmin eden oyunculuğu henüz sergilemedim. Kendimi geliştirmeye çalışıyorum” dedi
*‘Paramparça’nın ikinci sezon çekimleri nasıl başladı? -Çekimler çok güzel gidiyor. Biraz daha karakterlerin üzerine eğilim oldu. Bu sezon Candan’ın da hikayesi ortaya çıktı. barış falay’ın da diziye katılmasıyla karaktere yansımış olan bir takım farklılıklar dikkat çekmeye başladı. Çok hareketli, entrikalı ve dram ağırlıklı bir sezon olacak.
*Televizyon eleştirmenleri ve sosyal medyada ikinci sezona hızlı giriş yapıldığı yazılıyor. Ne diyeceksiniz? -Bence tam tersi. Harun ve Candan’ın ilişkisi üzerinden yola çıkarak konuşursak, onların çocukluktan gelen hikayeleri olduğu için orada büyük çatışma doğuruyor. Tam tersi çözülme değil düğümlenme olacak.
*Haftanın kaç günü sette oluyorsunuz? -O bölümün senaryosuna bağlı olarak değişiyor. Çekimlerdeki mekanlara da bağlı aynı zamanda. Tüm sahneleri bir güne toparlayamadıkları için bazen iki, bazen de üç gün çekim olabiliyor.
*Diziye konuk oyuncu olarak girdiniz. Başrol oyunculardan birisi oldunuz. Bu süreç nasıl gelişti? -Diziye çok hızlı girdim. Bu kadar uzun soluklu olacağını bilmiyorduk. Bazı bölümlerde Candan üzerinden de hikayeler dönüyor. Dokuzuncu bölümde dahil olmuştum ve hikayeyle birlikte karakter de gelişti.
Hikaye gün geçtikçe daha da tırmandığı için sürekli üzerine bir şeyler koymaya çalışıyorum.
*Candan karakteriyle benzer yanlarınız var mı? -Candan güçlü bir karakter. Ben de kendimi güçlü görüyorum. Ama sertliği, aşırı hırsı ve egosunun benim yapımla alakası yok.
*Kendinizi eleştirir misiniz? -Hem de nasıl. Yok olmamış dediğim bir şey mutlaka çıkıyor. Onun üzerine kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Beni tamamen tatmin eden oyunculuğu sergilemiş değilim. Herhalde olmayacak. Oyunculukta, ‘Kendini çok beğeniyorsan aslında iyi değilsindir’ diye bir yorum vardır, hakikaten öyle...
Modellik yaptığım yıllarda da öyleydi, fotoğraf çekimlerinde, şu şöyle olsaydı dediğim hep olmuştur. Mükemmeliyetçilik durumu söz konusu...
*Dizilere üç sene ara verdiniz. ‘Paramparça’ dizisiyle ekrana döndünüz. Dönüm noktanız oldu diyebilir miyiz? -Onu bir yol olarak görüyorum. Oyunculuk kişisel gelişiminle alakalı. Üç sene hiçbir şey yapmadan ara verdim. Böyle bir projeyle döndüğüm için mutluyum. Dönüm noktası demiyorum. Hâlâ kendime bir şeyler katmaya çalışıyorum.
*AU Vintage Youtube kanalını kurdunuz. Yenilikler neler? -Çok olumlu dönüşler aldık. Vintage’le ilgili bilgi veriyorum. Bu projeye üstüne eklemeler yaparak devam etmeyi planlıyoruz. Şimdi showroom’u Bebek’e taşıdık. Çünkü insanlar kıyafeti deneyip ürünlere dokunmak istiyor.
Sitenin İngilizce versiyonu hayata geçtikten sonra Avustralya, Hollanda, Amerika ve Rusya’ya kadar her yere satış yapabiliyoruz. Türkiye’deki eski ve antika ürünleri tanıtmış ve dünyaya yaymış oluyoruz.
*AU Vintage’ı bir kanala taşıma planınız var mı? -Olabilir. Zaten daha önce ‘Olmazsa Olmaz’ adında lifestyle programı yapıyordum. Onun tadında vintage’ın da içinde yer aldığı bir program olabilir.
*AU Vintage, oyunculuk, modellik ve annelik... Hepsine nasıl yetişiyorsunuz? -Hayatımı planlı yaşıyorum. Haftalık programlar yapıyorum. Aksaklıklar oluyor ama planlı olduktan sonra hepsi yetişiyor.
*Annelikten sonra hayatınızda değişiklik oldu mu? -Elbette değişti. Planlı olmak hayatın olmazsa olmazı oluyor. Çocuğunuzun Sabah kahvaltısından akşam uyku saatine kadar her şeyini biliyorsunuz. Önceliğiniz çocuğunuz olduğu için her şey onun etrafında dönüyor. Daha çok duygusallaşıyorsunuz.
*Kemal’in fotoğraflarını sosyal medyadan sıklıkla paylaşıyorsunuz. Nazardan korkmuyor musunuz? -Nazardan korkmak inanışımızda var. Ama korktuğumuz şey genelde başımıza gelir diye de çok endişe barındırmamaya çalışıyorum.
*Diziye dahil olan Barış Falay’ın en çok sizinle sahneleri var. Falay nasıl bir partner? -Gayet iyi. Çok profesyonel bir oyuncu. Daha önce beğenerek izlerdim. Şimdi birlikte çalışıyor olmak da çok keyifli. Oyunculuk konusunda iyi paslaşmalar yapıyoruz.
*Ekranın en güzel giyinen kadınlardan birisiniz. Kıyafetlerinizi kendiniz mi seçiyorsunuz? -Kostüm departmanımız hikayeye göre seçiyor. Ama tabii ki birlikte tamamlıyoruz. Sürekli fikir alışverişi yapıyoruz. Sağ olsun güzel iş çıkarıyorlar. Hazır yerine özel dikilmiş olduğu için ekranda daha güzel görünüyor.
*Elbiseleriniz kadar takılarınız da konuşuluyor. Nasıl yorumlar alıyorsunuz? Takıları sadece AU Vintage’den kullanıyorum. Sosyal medyada takı ve elbiseleri nereden aldığımı merak ediyorlar.
*23 yıl modellik yaptınız. İçinizde bir özlem var mı? -Modelliği zaman zaman yapıyorum. Podyum olmasa da fotomodellik yapıyorum. Oradan besleniyorum.
*Modellik mi, oyunculuk mu? -Modellik yapmaya başlayalı çok uzun zaman oldu. 10 sene sonra da oyunculuğa yönelmek istedim. Çeşitli workshop’lara katıldım. Oyunculuğun da modelliğin de yeri ayrı benim için.