ADINI FERİHA KOYDUM'UN ECE'Sİ KONUŞTU!
Yağmur Tanrısevsin adı muhtemelen çoğu insana yabancı... Ama “Adını Feriha Koydum”un Ece’si denince iş değişiyor. Neredeyse herkes sevenlerin arasına giren, Emir ile Feriha’nın sonunu hazırlayan 22 yaşındaki bu oyuncuyu hatırlıyor. İlk oyunculuk denemesinde böylesine iddialı bir rol almanın şaşkınlığını hâlâ üzerinden atamayan Tanrısevsin, Tempo dergisine konuştu.
Yaşadığı yer İstanbul... Ama aslen Mersinli. İstanbul’a, iki yıl önce üniversite sınavında Marmara Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü’nü kazanınca gelmiş. Ama hâlâ tam olarak buraya alışamamış: “Bu şehrin kalabalığı beni yoruyor. İki üç haftada bir mutlaka Mersin’e, ailemin yanına gidiyorum.”
SEVENLERİ AYIRAN KADIN
Oysa İstanbul’a alışması için güçlü bir nedeni var. Zira bu şehir ona şöhretin kapısını açtı. Rol aldığı ilk dizi “Adını Feriha Koydum”da, Emir-Feriha aşkını bozan Ece olarak izleyici karşısına çıktı. Ve kısa sürede herkesin tanıdığı bir yüz haline geldi.
Hatta diziye son sezonda girmesine rağmen, altı ay gibi kısa bir sürede “Ece’yi sevenler” ve Ece’yi sevmeyenler” olarak dizi izleyicisini gruplaştırmayı başardı.
SENDE KAMERA IŞIĞI VAR
Peki kısa sürede gelen ün, ona ne kazandırdı? Bu soruya yanıtı “Karşılıksız sevgiyi öğrendim” oluyor. Ve hızla gelişen bu duruma alışmaya çalışıyor.
Arkadaşlarının “Sende kamera ışığı var”, “Yüzün ekrana çok yakışır” sözleri ile heveslenip Craft Oyunculuk Atölyesi’nde eğitim almaya başladığında, böyle bir çıkış yakalayabileceği aklına bile gelmemiş aslında. Bir yıl sonra bağlı olduğu ajanstan Ece karakteri için teklif gelince önce şaşırmış. İlk rol için epey iddialı bir başlangıç... Daha ilk sahnede öpüşmek, her oyuncunun atından kalkabileceği bir şey değil ne de olsa...
İLK SET GÜNÜMDE KASKATIYDIM
“İlk kez sete gittiğimde inanılmaz heyecanlandım, kaskatı kesildim. Ama o kadar sıcak bir ortamdı ki hemen uyum sağladım. Yine de tek bölümlük bir rolde öpüşme sahnem olsaydı, kabul etmezdim” diye anlatıyor ilk deneyimini.
Kendini bu işlerin acemisi olarak görüyor; önünde çok uzun bir yol olduğunu biliyor. Oyunculuğunu geliştirmek için diksiyon dersleri almaya başlamış zaten... Bir yandan da Craft Oyunculuk Atölyesi’ne devam ediyor.
Peki gelecek? “Oyunculuk biraz şansa bağlı. Seramik ise vazgeçilmezim. Oyunculuğa devam edeceğim ama yorulduğum zaman kendi işimi yapacağım” diyor.