Adem’in neden birden kötüye döndüğü anlaşıldı!

Star TV’de Cuma akşamları yayınlanan ve başrollerinde Özcan Deniz, Aslı Enver ve İpek Bilgin’in oynadığı İstanbullu Gelin’in son dönemde en çok dikkat çeken sahneleri, Adem ve terapisti arasında geçen sahneler oldu.

Adem’in neden birden kötüye döndüğü anlaşıldı!

Ekran başında izleyenlerin adeta kendilerini bir terapi seansında hissettiği o sahnelerde, usta oyuncu Tilbe Saran ile Fırat Tanış’ın rolü de büyük.

İki oyuncunun karşılıklı oynadıkları bu sahneler, sosyal medyanın gündeminde olmaya devam ediyor.

Tilbe Saran ile Fırat Tanış'ın yer aldığı sahneler neredeyse Süreyya-Faruk sahnelerinden daha çok ilgi çekmeye bile başladı.

Adem’in git gide başka bir insana dönüşmesi, kendi sorgulaması, yaptıklarının nedenlerini bulmaya, iç dünyasını çözmeye çalıştığı süreçler, ekran başındakileri de etkilemeye ve Adem karakteri ile ilgili düşünceleri değişmeye başladı.

İstanbullu Gelin dizisinin senaryosunu 7. bölümden itibaren yazmaya başlayan Deniz Akçay, izleyenlerin de bu sahnelerle ilgili dönüşlerini dikkate aldığını vurgulayarak “Bu konuda da hesap soran seyircimiz var. “Adem, sadece bir bölüm mutlu oldu, neden bunu iki bölüm yapamadınız? Bu adam bunu hak etmişti” yorumunu yapıyorlar.

Ancak Adem’in dönüşüm sürecini özenli bir çabayla anlatmaya çalıştığı anlaşılan Deniz Akçay, bunun nedenini bakın nasıl anlatıyor:

“Normalde başka bir dizide olsaydı Adem, hepsine çoktan bin türlü kötülük yapmıştı ama burada ne olacak? Adem şimdi terapideki regresyona girdi yani bildiği alana. Bildiği alan ne? “Kimse beni sevmez.” Terapi hakikaten öyle bir şey. Öyle hemen, buldum, anladım, çözdüm olmaz.

lk yarada hemen başa dönersin. Bildiğimiz güvenli alana sığınırız. Ne kadar acı verici olursa olsun bildiği, insana korunaklı gelir. Acı çekmeyi biliyorsa acı çekmek ona korunaklı gelir. Çünkü orada ne söyleyeceğini, kendine nasıl bakacağını biliyor.

Cümleleri belli, güvenli. Hemen bir dönem, bir sezon terapiyle Adem oraya gelemezdi. Yani bu çatışmaya, kırılmaya ihtiyacı var. Bu ayrıntıya kadar düşünmek zorundayım ve çok zor oluyor ama işte seyirci tepkisi de öyle oluyor. Her terapi seansı için Gülseren Budayıcıoğlu ile telefonda konuşuyoruz.

Ben o seanstan ne istediğimi, Adem’in duygusu ve o duygunun bölüme etkisi üzerine beklentimi anlatıyorum. Ve ondan sonra terapistin nasıl yönlendireceğini konuşuyoruz.”