25 KİLO VERDİ FAHİŞEYİ OYNADI!

Azmedip 2.5 yılda 25 kilo veren Bozoğlu’nun, bir fahişeyi canlandırdığı “Oyun” filmi Cannes Film Festivali yolcusu...

• 28.03.2009 09:34

Doktorlar dizisinde Gestapo lakaplı Dr. Fikret’i oynayan Yeşim Ceren Bozoğlu üç sene önce geçirdiği bir hastalık sonucu 50 kilodan 92 kiloya çıktı. Azmedip 2.5 yılda 25 kilo veren Bozoğlu’nun, bir fahişeyi canlandırdığı “Oyun” filmi Cannes Film Festivali yolcusu... 10 kilo daha vereceğini söyleyen Bozoğlu
“Eğer şişmansanız oynayacağınız roller bellidir. O yüzden günde 4 litre su içip saatlerce spor yapıyorum” diyor.

Oyunculuk için İzmir’den İstanbul’a geldiğinizde nasıl bir ortamla karşılaştınız?
Sıkıntılı şeyler yaşadım. Dokuz Eylül Üniversitesi mezunu olduğum ve İzmir’den geldiğim için piyasayı, burada konservatuvarlı birinin bildiği kadar bilmiyordum. İlk önce figüran olarak başladım dizilerde. Bu arada Mehmet Aslantuğ görüp beğenmiş “Bu kızın bir enerjisi var” demiş. Sonra sonra rollerim büyüdü. Okulda çok başarılıydım ama İstanbul’a ilk geldiğimde sıfırdan başladım. Kendime güvenmek değil de bu işe duyduğum aşka çok inanıyorum, çünkü şunu biliyorum ki eğer o aşk varsa insanların seni fark etmesi değil, senin işle kurduğun ilişki kendini bir yerde gösteriyor.

Cannes’da adaylık için yarışacak kısa filmde bir fahişeyi canlandırıyorsunuz. Fahişe rolüne nasıl hazırlandınız?
Aslında hazırlanmak diye bir şey yok. Oynadığın rolün insanî birtakım durumları var. O insanın ne gibi durumlarda nasıl davranacağını eğer hayatla sahici bir bağın varsa deşifre edebilirsin. Ben hâlâ otobüse, minibüse biniyorsam, pazara gidiyorsam bunları çözmek çok zor olmuyor. Cihangir Cumhuriyeti’nden değilim.

25 kilo vermişsiniz? Nasıl verdiğinizi sormadan önce, neden bu kadar çok kilo aldınız?
Bazı sağlık sorunlarım oldu, hormon ilaçları kullanmak zorunda kaldım. Aynı dönemde sigarayı da bırakınca hepsi üst üste geldi, ipin ucu kaçtı. Bir gün bir baktım ki 92 kiloyum.

92 kilo olana kadar rahatsız olmadınız mı?
Benim hayatla kurduğum ilişki, sevgi ve neşe üzerine olduğu için 92 kiloyken de kendimi dünyanın en güzel insanı olarak görüyordum. Birinden sevgi istiyorsam ben onu alırım. Tatlılıkta dünya markasıyım. Bu yüzden kilo aldığımı biraz geç fark ettim.

Nasıl fark ettiniz ?
Şöyle bir şey oldu: Ben Türkiye’nin en iyi kadın oyuncularından biriyim ama 92 kiloyken oynayabileceğin rol belli, 60 kiloyken oynabileceğin rol belli. Bir karar vermem gerekiyordu. Bir tiyatro okulu projem var. Bunun için güçlü olmam ve çok para kazanmam gerekiyor. Bunları yapmak için bu ülkede ünlü ve güzel olman gerekiyor. Bu da benim için yeterli bir motivasyondu. Başka bir şey için kilo vermezdim. Vermem gereken 10 kilo daha kaldı. 55 kiloya düşeceğim.

92 kiloyken oyunculuk teklifi gelmiyor muydu?
Biz maalesef tiyatrodan para kazanamıyoruz, sinemadan da kazanamıyoruz; televizyondan kazanıyoruz. Televizyon dünyasında kazandığınız para da kiloyla ters orantılı işliyor. Yani zayıfladıkça, kilonuz düştükçe kazandığınız para artıyor. 55 kilo olan daha çok kazanıyor, 65 kilo olan daha az kazanıyor. Kilona göre kazanıyorsun; “Kilosu kaç para?” gibi bir durum var. (Gülüyor)

Nasıl verdiniz 25 kiloyu?
Önce bir diyetisyene gittim. Diyetisyenin verdiği listeyi 6 ay hiç aksatmadan uyguladım.

Nasıl bir listeydi?
Herkesin bünyesine göre değişir liste ama genel olarak baktığınızda günde 6 öğün yiyorsun. Kuru kayısı ve cevizi çantandan hiç eksik etmiyordum ki hâlâ öyle. Ara öğünler, kuru kayısı ve ceviz yemek metobolizmayı hızlandırıyor. Dizi setlerinde çok sağlıksız besleniyoruz. 12 saat bir şey yemeyip çay ve kahveyle besleniyoruz. Ama böyle sağlıklı beslenme programını, büyük bir irade göstererek 6 ay uyguladım. Tabii çok da sıkı spor yaptım ve 6 ayda 10 kilo verdim. Sonrasında hipnozun çok faydası oldu. Sağlıklı bir yeme programı oluşturdum kendimce. Sağlıklı olan her şeyden yiyorum.

Hipnoz nasıl etkili oldu?
Zayıflama konusunda kendinle ilgili, yemekle ilgili algının, bilinçaltının, çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu konuda çok hassas davranmak gerekiyor. Her hipnoz yapana yaptırılmaz. Mesela ben tatlıyı çok severdim ama hipnozla bilinçaltıma “Vücudum sağlıklı yiyecekler sever” telkini verildi, o yüzden artık canım tatlı yemek istemiyor.

Film Cannes yolcusu

3 Bir fahişenin sevgi arayışını anlatan Oyun adlı kısa film aralarında Serdar Akar ve Duygu Sağıroğlu gibi önemli isimlerin bulunduğu jüri tarafından seçilerek Cannes’a gönderilmeye hak kazandı. Film Cannes’da önce adaylık için yarışacak.
3 Kirpi filminde canlandırdığım rol nedeniyle facebook’ta “2009 Model Ahu Tuğba” diye bir grup kurdular. Ahu Tuğba’nın “Eeehh sevdiysek kölen mi olduk be!” repliğindeki haline benzetmişler.
3 Nisan’da vizyona girecek, doğaçlama bir film olan Kara Bulut’ta başrol oynadım. Oyuncuların elinde konu dışında yazılı bir bilgi yoktu. Kimse kimsenin ne diyeceğini bilmiyordu.

Wilson’dan daha iyi oynuyorum

Bozoğlu’nun oynadığı Dr. Fikret karakteri, Doktorlar dizisinin orjinali olan Grey’s Anatomy’deki Genel Cerrah Dr. Miranda Bailey karakterinden esinlenerek yaratılmış. Grey’s Anatomy’de Dr. Miranda Bailey rolünü siyahi oyuncu Chandra Wilson canlandırıyor. Bozoğlu “Ben bu rolü Wilson’dan daha iyi oynuyorum” diyor.

Günde mutlaka 4 litre su içiyorum

Günde 2 saate yakın spor yapıyorum ve yüzüyorum. 4 litre su içiyorum. Vitamin ve antioksidan desteği yapan haplar da kullanıyorum. Omega 3, özellikle de C vitamini kilo vermek için çok önemli. Onun dışında sebze de yiyorum et de, canım ne isterse yiyorum aslında ama ona göre spor yapıyorum. Bir antrenmanda 1000 kalori harcıyorum.